GÖLGESİ ONU TERK ETTİ
Gülhanım Ebru BULKURCU
Ruhunu delik deşik eden biri vardı sanki. İçinden kopan sahtecilik inancı doyumsuz bir tat bırakıyordu dimağında. Akseden bir yalnızlık, közlenmiş kararmış duyguların dışa vurmuş haliydi. Belki de istediği şey buydu; yalnızlık! Yapayalnız kalmaktı. Duygularını sömüren o varoş dünyası sıkıcı gelmeye başlamıştı. İç dünyası insanı ne kadar değiştirebilirdi. Ne kadarını hayatına ekler ne kadarından vazgeçirirdi. Vazgeçilmeye yüz tutmuş hayaller dizisi son bulmayacak gibiyken olan oldu. Patlayıverdi. İçinde biriktirdiği tüm duygular, umutlar hayaller bir anda tüm çevresine yayıldı. Her yanı ıslanmıştı. Tüm bedeni hayallere bulanan acılarla doldu. Önce teninde hissetti damla damla acıyı sonra içinde ıslaklığı. Ciğerlerine dolan tüm hayat onu şimdi kendinden koparacaktı. Fakat asıl öldürecek şey gölgesinin uzaktan onu seyretmesiydi. Oracıkta çırpınırken nasıl olur da uzaktan izlerdi yanına sokulup sarılması gerekirken.
Bazen ansızın sarılmalı insan. Ansızın gelen sarılma hissini yaşadığı anda yüreğinden sıçrayan tensel arzuya açmalı kollarını.
Bu bir yanılsama. Ya da değil. Ne fark eder? Neyi değiştirir süregelen acımasızlık var olan hayatta? Yaşam en korkunç ölümdür. Ölümse buğulu bir hüzün. Ölüme nefret yaşama âşıktır insanoğlu. Fakat o gerçek ölüme âşıktı. Aşk neydi? Kör olmak mıydı, yoksa kör olmayı tercih etmek mi? Evet bu bir tercihti. Bilinmez yokuşlardan tırmanmaya çalışmaktı. Yoksulluğu tuğla tuğla örmüştü duvarlara. Duvarlarsa umutlardan oluşan, yüreğindeki açlıkla pençeleşmiş kırıntılardan ibaret saçma bi dünyanın naif haliydi.
Tüm bunlar gözlerinin önünden geçerken beyninde şimşekler çaktıran o hadiseyi yaşadı. Beklemediği yerden vurulmuştu. Son bir gülüş yakaladı. Ölüme beş kala. O da neydi. Gölgesi ona gülüyordu! Ve o an anladı. İstediği şey oluyordu, yalnız kalıyordu, yapayalnız. Hayat denizinde hayallerine gömüldü öylece.
Bir acı çığlık, bir kahkaha koptu gölgeden. Önce gölgesi terk etti. Sonra o da gitti kendinden. |
477 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |