akalemler Dergisi 40. sayısı okurla buluştu. Matbu olarak ve internet üzerinden beş yılı aşkın süredir yayınına aralıksız devam eden Akalemler dergisi artık tek renk olarak matbuu yayınlanıyor. Üçüncü ciltten itibaren iki renk kapakla çıkan akalemler dergisi artan maliyetler karşında tek renk yayınlanma kararında gözüküyor. Şair Selim Tunçbilek yönetiminde çıkan dergi internet ortamında renkli olarak yayın yaparken baskılı olarak artık siyah beyaz. Bu sayısında sıra ile. Kudret Altun, Ali Tacar, Elnara Garagözova, Kurtuluş Çelebi, Rümeysa Babacan, Bilge Aygün, Habil Yaşar, Işık Tekin, Adil Başoğul, Burhan Kale eserleriyle yer almış. Akalemler yayınladığı yazı, şiir ve hikayelerin yayında çıkış yazılarıyla da dikkat çeken bir edebiyat dergisi. Derginin 40. sayısında yer alan "Gelecekte Birlik" başlıklı çıkış yazınızını siz okurlarımız için buraya alıyoruz: GELECEKTE BİRLİK
Edebiyatın ve sanatın günümüz dünyasında yeri yok mu? Buna herkes kendine göre cevaplar bulabilir ve verilen cevapları haklı gerekçelere dayandırabilir. Bizim amacımız burada edebiyat ve sanat üzerine yeni bir tartışma başlatmak değil. Dil ve edebiyat olgusuna farklı bir açıdan yaklaşmak. Türkçede bir Dede Korkut hikâyesi çıkmamış olsaydı, Balasagunlu Yusuf Has Hacib yaşamasaydı, Bir Ali Şîr Nevaî, Kaşgarlı Mahmut, Hoca Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Mevlana olmasaydı; yine de bir Selçuklu devleti ile bir Osmanlı Devleti, Hatta bir cumhuriyet kurulabilir miydi? Bir William Shakespeare olmasaydı İngilizce yine de bu günkü gücünde olabilir miydi? Her millet kendi mili dirilişini yine kendi dilinin ifade gücü ile yaratabilir. Tarihte bu hep böyle olmuştur. Bundan sonrada böyle olacaktır. İster bu dünyadan başka bir dünya yaratalım veya evrenin herhangi bir noktasında, yepyeni bir hayat kuralım, yine de dilin sihirli gücünden yararlanmadan bunu başarabilmemiz mümkün değildir. Dünya, bu yeni yüzyılda, yeni baştan, yepyeni bir oluşumun eşiğinde duruyor. Bütün yaşanan sıkıntılar, çalkantılar, kargaşalar bu yeni oluşuma hazırlanma şansını yakalayabilmek olarak görülmelidir. Gelecek inşasının; yavaş yavaş ama şiddet dolu bir sarmal ile hazırlanıyor olması bizi şaşırtmasın. Asıl olan yeni oluşuma hazır bir düşünce ancak onu kavrayan kuşatan bir dil ile yaratılabilir. Türk edebiyatının güçlü kalemleri öncelikle zihin olarak yeni gerçekliği alabildiğine derin okumalarla insanlığın ümit kırıklarını giderebilecek noktalarına odaklanmalılar. Bu ne demek ve nasıl mümkün olabilir? Dünya, makinanın icadıyla ortaya çıkan değişim ve dönüşümde fosil yakıt kullanan araçları icat ederken, siz güneş enerjisiyle çalışan makinalar icat edebilseydiniz, şimdi biz aynı dünyada mı yaşıyor veya boğuşuyor olurduk. Geçmişin önemini yukarıda vurguladık. Asıl olan geleceğimizi nasıl biçimlendireceğimiz sorusuna verilen cevapları önemsemek gerektiğini söylemek istiyoruz. Jeopolitik konum ve üstünlük sizi bir yere kadar taşıyabilir. Türk tarihi aynı zamanda bir ipek yolu tarihidir. Türklerin yüzyıllarca niçin Dünya ticaret yollarını ellerinde tutmak istedikleri üzerine biraz değil çok düşünmeliyiz. Yoksa “fırtına” burnunun keşfi ile bizim için fırtınalı yıllar başlar ve bütün büyük ümitlerimiz suya düşebilir. Dilde birlik, işte birlik, fikirde birlik ve gelecekte de birlik için sağlam bir dille sağlam düşünceleri aydınlık gelecek için inşa etmeyiz. Akalemler karınca gayreti ile bu düşünce değirmenine su taşımaya devam edecek… İyi okumalar… akalemler Dergiye yazı ve şiirlerinizi göndermek için e posta adresi: akalemlerdergisi@gmail.com Derginin eski sayılarını okumak için : www.akalemler.com |
355 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |